Köy Tarihi - Ali GÜVENDİ
Türklerden önce Şadı’da Rumların olduğunu görüyoruz. Urartularında yaşadığı biliniyor.
Türklerden önce Şadı’da Rumların olduğunu görüyoruz. Urartularında yaşadığı biliniyor.
Türklerden önce Şadı’da Rumların olduğunu görüyoruz. Urartularında yaşadığı biliniyor. Sona oğulları ve Cenevizlilerin yaşadığı bilinmektedir. Türklerden önce Etiler, Urartular, Firikler, Kimmerler, Yunanlıların bu köyde yaşadığı ve köyün Trabzon Rum İmparatorluğuna bağlı olduğu bilinmektedir. Orta mahallede Boyalık denen yerde tarla çıkarılırken küplerin bulunduğu küplerin içinde insan kemikleri bulunmuştur. O zamanlarda köyde yaşayan Rumların Sona Kıranı mevkiinde, Konak Yanda, Kıran mevkiinde yaşadıkları tahmin edilmektedir. Gıran mevkiinde kiliseleri; orta mahalle boyalıkta mezarlıkları, yine orta mahallede konak yanda konakları mevcutmuş. Keltaş madenini işleyip Görele üzerinden uzak diyarlara gönderirlermiş. Keltaş madenini köy altında Nuri be denen yerde fırınlarda işleyerek, eşya yapımında ve ticaret için kullanırlarmış.
Rumlardan sonra ilk gelen Türk kabileleri Çepni Türkleri dir. Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Anadolu’ya gelmeye başladı. Çepni Türkleri alevi imişler. Bunların bir bölümü dedegil yanda, taflan çukuru- külhozan, bir kısmı ören, bir kısmıda kozlu gilyanda ikamet edermiş. Gozlugil yanda ve külhozanda cem evleri varmış. Başı dedeleri Şıhlı'da otururmuş. Alevilerden sonra köye tomi oğulları gelmiş. Bu kabilelerden nesil kalmamıştır. Daha sonra Güden oğulları ( Kürttüler) Kürtoğulları ve pir âli kabilesi gelmiş.
Çatalağaç köyü (Şadı) ilk yerleşim yeri olarak Şadı güneyi ile Köse Deresi mevkiinde kurulmuştur. Bu dönemde Köse Deresi ile bu günkü Han Yanı arası düz ve tarıma elverişli bir yer olması ve akarsuların ve meraların bol olması yerleşime neden olmuştur.
Köyün ilk adının ne olduğu bilinmemekle birlikte en eski bilinen adının Şadı olduğu bilinmektedir. 1962 ye kadar ismi Şadı olan köy o tarihten sonra ismi Çatalağaç olarak değiştirilmiştir. Bir ara köyün adının Potinkaya olmasını istemişler ancak olmamış. 1800 yıllarda Harşit nahiyesi Kürtün-i Bala kazasına bağlı olan köyün imamı Molla Salih, Muhtarı ise Veli’dir.
Köyün kuruluşu ile ilgili elimizde bulunan Hacı Mehmet GÜVENDİ ’ye ait belgeye göre Şıh Davut, Şıh Pir Ali ve Şıh Piri ‘nin bu köyü bu günkü Orta mahallenin Köse Deresi mevkiinde kurduğudur. Yine aynı kaynağa gör Orta mahallenin güneyinde, bu günkü güney mevkii sel felaketi olması sonucu Şıh Davut ve Pir Ali ailelerinin Derindere’yi ormandan açarak yerleşmesidir. Yine sözlü tarih olarak elde ettiğimiz bilgilere göre Şıh Piri, Pir Ali ve Şeyh Piri köyü üçe ayırmıştır. Pir Ali Fırışlık tarafını, Şıh Piri Cami yanı ve Orta mahalle, Şeyh Pirine ise Derindere mahallesi verilmiş.
Çepniler yaylalardan Harşit vadisine inerek kışlak tuttukları ilk yerleşim birimlerinden biri de bu günkü Çatalağaç( Şadı) köyüdür. Bu konuda araştırmacı-yazar Faruk Sümer’in Çepnilerin kışlakları Kürtün-i Zir (Doğankent), Yazlıkları ise Kürtün-ü Bala (Kürtün) olarak belirtmiştir. Çatalağaç köyü, buraya yerleşen insanların hayvancılık yapmaları sebebi ile ilgilerini çekerek buraya yerleşmelerine sebep olmuştur. Çatalağaç köyü (Şadı) ile Taşlıca köyü arasında 1800 yılları öncesinde bir ilişki olduğu insanların yaylada (Aralıcak Yaylası) 1914 yılına kadar beraber yaylacılık yaptığı bilinmektedir. Yine sözlü olarak elde ettiğimiz bilgilere göre Pir Ali Konak kıranından Şadı’ya bakar ve çobanları Keçe baş ve Dırmaçbaş’ı keşif amacı ile buraya gönderir. Giden bu kişiler kendi kendilerine buranın yurt olmaya elverişli olduğunu düşünürler ancak dönüşte Pir Ali’ye Şadı’nın taşlık ve iyi bir yer olmadığını anlatırlar. Bir zaman sonra Keçe baş ve Dırmaçbaş, Pir Ali’den ayrılarak gizlice Şadı’ya gelip yer açmaya başlarlar. Bir sözlü anlatıma göre de yaylada haramilerden bunalan Pir Ali bu günkü Harşit’te santralin bulunduğu yerde konaklar, sıcakların çok olması sebebi ile hayvanları telef olur. Bunun üzerine hayvanlarını alarak Şadı’ya gitmiş. Şadı’ya gelen Pir Ali, Keçe baş ile Dırmaçbaş’ın tarla açtığını görür. Bunları buradan uzaklaştırır ve Pir Ali Şadı’ya yerleşir. Nüfusun artması ile birlikte Orta mahalle Dere kıyısından Dağ kola, Derindere Kabaklı kıranından Hocalıya kadar mahalleler kurulmuştur. Cami Yanı ve Fırışlık mahalleleri dere kıyısından dere gözüne Yağlı armuttan kıyı tarlaya kadar yerleşim yerleri oluşturmuştur. Köy nüfusu kalabalık, zengin, kültürlü bir yerleşim yeri haline gelmiştir.
Osmanlıların son dönemlerinde 1850- 1914 yılları arasında köyde eli silah tutan yetişkinler askere çağırılarak savaşa yolanmışlar. Ve bu savaşlarda köy çok ağır kayıplar vermiştir. 1.Dünya Savaşında Rusların yöreyi işgal etmesi ile geride kalan insanların da birçoğu köyü terk ederek, Yaylara, Doymuş köyüne, Boynu Yolu yörelerine kaçmışlar ve buralarda açlık ve sefalet içinde yok olmuşlar. Köyden Ermeni çeteleri topladıkları vatandaşlarımızı Kabak tepe ye götürmüşle ve bir sürü işkence yapmışlar. Bir kısım insanlarımızı vurmuşlar, kaçabilenler kurtulmuş ve yaylardan doğru Orta ve Batı Karadeniz ile Yurdun Orta ve Batı kısımlarına gitmişlerdir. Savaştan sonra geriye 100 kişi kadar dönebilmiştir. Şadlılar bu gün Türkiye'nin hemen hemen her yerine dağılmış olarak hayatını devam ettirmektedirler.
Kaynak: Ali Güvendi (Küçük Ali)
Yazan: Seyit Güvendi
Türklerden önce Şadı’da Rumların olduğunu görüyoruz. Urartularında yaşadığı biliniyor.